Sayfalar

28 Ekim 2010 Perşembe

PHASE II

sanki hamileligin ilk3-3,5 ayi bir donemmis, ve butun o ruh dalgalanmalari hafifleyip mide bulantilari gecince farkli bir doneme girmis gibi hissediyorum, heyecan ve mutluluktan yerimde duramiyorum. regl doneminin oncesinki gerginlik ve sislik gectikten sonraki rahatlama gibi, tabi fark burda gittikce sisiyosun:) ama zaten sismek de istiyosun bir yandan, hep merak ettigin seyi gozlemlemek istiyosun kendinde. bu degisimde herkese soylemis olmanin verdigi rahatlik, ve herkesten aldigim cok cok olumlu geri donusun de faydasi oldu sanirim, gozgoze geldigim her goz farkli bir isildiyo, daha bir sevecen ve icten bakiyor... ve en basta hissettigim o kliselik de gittikce yerini bambaska bir duyguya terketti, dunyada bundan boyle yanliz degilim hissi... her aninda seninle olan bir yasam tasiyosun icinde, ne yiyorsan onu yiyor, ne soyluyorsan onu duyuyor..

24 Ekim 2010 Pazar

haberi duyurmak

genelde 3 ayda soylenir biliyorum hamilelik haberi, ama biz bi turlu yapamadik cok cok yakinlarimiz disinda, istedik ki bir baslayalim ve ayni anda herkese soyleyelim, kendimiz soyleyelim ve yuzyuze soyleyelim tepkileri gorelim:) yoksa zaten bunun kadar kolay bir sekilde kulaktan kulaga yayilan bir haber daha gormedim! kizimiz oldugu haberini aldigimiz cumartesi gununun aksami yeni evlenen arkadaslarimiza gittik balik yemege, ilk onlari haberdar ettik, sasirdilar, sevindiler, o gecenin gundemini mesgul ettik, ve dedik ki universite grubumuz icerisinde ilk cocuk sahibi biz oldugumuz icin bir gelenek baslatalim, ve benim kullandigim herhangi bir sey battaniye olabilir, ilac kutusu olabilir bir sonraki hamileye gecsin, ve bir sonrakine ve bir sonrakine.. geceyi takiben pazar gunu sabah uyanir uyanmaz oturduk bilgisayarin basina ve mailler attik "-hayir saka yapmiyoruz." baslikli. herkes cok sevindi tabi, aglayanlar bi yanda. ben de bir sonraki hamileye supris hediyeler alacagimi vaat ettim:) bir hafta boyunca mailler ve gorusmeler boylece devam etti... hala sadece 1 hafta gecigine inanamiyorum, sanki aylar oldu!

16 Ekim 2010 Cumartesi

o bir prenses!

bir kizimiz oluyor. bunca haftadir o kadar stresli bekleyis, o kadar endise bir anda puff yok oluyo. hersey onemini yitiriyo gozumde, toplanti is insanciklar--ofiste dertli bi kac gun--hersey hersey.......... sanki bu ana kadar her turlu seye hazirlikli olmak ve temkinligi elden birakmamak icin hic bir farklilik yokmus gibi davraniyorduk hayatimizda kocam da ben de. ama simdi artik bir cinsiyete burununce, bir ete bir kemige burumus gibi oldu. artik sabahlari uyandigimda "-ruya mi goruyorum yoksa gercek mi" diye kendimi yoklamak yok. artik sadece kizim var..

p.s. buarada 4. ay muayenesinde-yaklasik 12. hafta civari- belli oluyor cinsiyet, gosterirse:) doktorumuz uzuun uzuun incelemelr yapti, ama kapidan cikmadan onceki son saniye kocam sormasa "-doktor hanim, cinsiyeti ogrenebildiniz mi?" diye o da soylemeyecekti herhalde "-o bir prenses" diye..

12 Ekim 2010 Salı

15. hafta

15.hafta nasil gecti hic anlamiyorum, yeni mudurum geldi colombia dan, komik siveli ama zehir gibi akilli ve cok genc bir direktor kendileri. senenin en onemli toplantisindan 3 hafta once geldigi ve gelir gelmez 3 haftada hersey ogrenmek istedigi icin kok sokturuyo, herseyi unutuyorum, uzun mesailer yuzunden duzgun beslenmek icin yirtiniyorum. neyse ki toplantisi cok iyi geciyo, ve "break-out session" lara benim de girmemi istiyo! sabahinda doktor randevumun oldugunu soyluyorum "-problem degil git doktora sonra katil toplantiya" diyo. hayhay, tabi ama biraz da stres, her an her turlu soruyla muhatap olmam gerekebilir, pek bir hazirligim yok bilgim disinda. hadi hayirlisi.

9 Ekim 2010 Cumartesi

skype

3 seneyi askin suredir newyork'ta yasayan, bizim de gecen sene tam bu ay ziyaret ettigimiz en yakin arkadasimiza haberi vermek icin surekli gun kararlastiriyoruz, o siradan bir konusma zannediyor, bizim sikistirmalarimiza bir anlam veremiyor olmali o sirada:) sonunda bu cumartesi turkiye saati ile 4'te skype'ta bulusmak uzere sozlesiyoruz. kendimi alisveriste kaybetmis oldugumu hatirlatan bir telefon aliyorum kocamdan, kosa kosa eve dondugumde saat 4u ceyrek geciyor, arkadasimiz online!! ariyoruz hemen, gundelik konulardan konusuyoruz, ve derken patlatiyoruz: hamileyim :) bir sure "inanamiyorum" dan baska bir sey soyleyemiyor, gozleri doluyor. tutmasak sanirim aglicaz, ben zaten dunden merakli heran aglamaya.. duygusal anlar...

3 Ekim 2010 Pazar

chez Sakman

kocamin yakin bir arkadasinin dogumgunun kutlamaya gidiyoruz bir pazar aksami taksim-chez sakman'da. canli grup caliyor: dogum gunu sahibi! ben de en yakin arkadasimi cagiriyorum, kucuk dunya, dogum gunu sahibi ile ayni liseden cikiyorlar sevimli frankofonlar. yas ortalamasi epey yuksek bir "band" ile caldiklari "chanson" larla ertesi gunun pazartesi oldugunu dusunmeden super huzurlu bir pazar aksami gecirmemizi sagliyorlar diger pazarlarin aksine. ve daha fazla dayanamiyorum gizliligimize, arkadasima soyluyorum: hamileyim! inanamiyor, yerinde duramiyor, ne yapacagini/diyecegini sasiriyor. ama hicbir sey demesine/yapmasina gerek kalmiyor, goruyorum tutmasa yaslarin akacagi gozlerinde, cok mutlu oluyor.