Sayfalar

27 Aralık 2010 Pazartesi

yeni yil heyecani

yeni yil yaklasiyor, her sene ucundan kenarindan bir hesaplasmaya girerim, onceki ve daha onceki senelerin muhasebesini yapip gelecek seneye dair planlarimi belirlerim. ama bu sene.. bebegimden baska hicbir dusuncem yok, zaten o yuzden de benim yeni yilim nisanda baslayacak bu sene, bebegimi kucagima aldigim saniye.

24 Aralık 2010 Cuma

ilk dans!

kubali bir adam, turk bir kadinla evleniyor. cok tatli, bilmis bir kizlari oluyor. turkiye'de yasamaya karar veriyorlar ve adam burada kendi grubunu olusturarak gece kluplerinde cok populer olan latin muzigi yapmaya/soylemeye basliyor, bir yandan da kardesini getiriyor turkiye'ye ve latin danslari ogreten bir okul kuruyorlar abi-kardes. derken kizlari buyuyup okula baslayinca en yakin arkadaslarimdan biri onun hocasi oluyor. ve iste bu sekilde ogrendigmiz caddebostan CKM'deki hayal kahvesindeki "cuban night" ta kizimiz ilk dansini yapmis oluyor annesinin karninda, henuz 6 aylikken!
biraz anneden bahsetmekte fayda var, 6yasinda bale, ilkokul boyunca folklor, lisede caz dans ve universitede latin danslari yapip, universitede dans hocasi oluyor ve partneriyle evleniyor. latin dansci anne ve babanin kizlarinin bu kadar erken dansla tanismasi dolayisiyla pek de sasirtici degil! asil sasirtici olan daha once tanismamasi aslinda, ama anne bebeginin iyi oldugunu daha 3 gun once gordugu icin hazir hissetti kendini.. he bir de latin zaafina karsi koyamadi:)

21 Aralık 2010 Salı

senfoni no:6ay muayenesi

seker yuklemesi sonrasindaki muayeneye haftaici gelmek zorunda kaliyoruz ilk defa, cumartesi icin randevu almakta gecikmisiz, gercekten doktorum araliksiz hamile bakiyor olmali. bu hafta randevuya gelmeden once bir iki kasilma oldugunu soyluyorum doktoruma, randevu sirasinda o da rahmi kasilmis buluyor, bebegimiz 842gr ve 35cm! olmusken randevumuz biraz uzuyor bu kasilmalarin sebebini bulabilmek icin. once NTS aletine bagliyorlar beni: belinize baglanan bir lastik, hic hareketsiz 20-30 dakika duruyosunuz. zamanla gevsedikce degerler de dusuyor, deneme olsun diye karnimdan guc alarak kalkmaya calisiyorum hemen aletin degeri yukseliyor, evren yanimda, "-aferin" diyo, "-simdi doktor rahim kasilmasi zannedicek" ama anlamam/gormem lazimdi diye geciyor aklimdan. suclu oldugunu bilen ama yine de yaramazlik yapan cocuklar gibiyim, yanliz kafami egmek yerine tam tersi kaldiriyorum, 2 kisilik minicik odanin tepesine masmavi bulutlu bir gokyuzu resmi koymuslar, arka fonda da viyolensel sesi geliyor, cok rahatlaci, hatta oyle fazla ki uyuyabilirim, gordum ya bebegimi:)
bakin ne kadar huzurlu gorunuyo:
buarada goruntuden de belli oldugu gibi, doktorumuz dedi ki "-evde piyanoyu hazirlayin siz, cok uzun parmakli"
bir de sanirim 1.75 anne ile 1.82 babadan beklendigi uzere normalin uzerinde uzun gidiyor. tek korkum, buyudukce icime nasil sigacagi!

karnimin kasilmasi icin en son vajinadan kultur ornegi ve laboratuarda idrar ornegi aliniyor, idrar yollari enfeksiyonu sebep olmus olabilir dusuncesiyle. 2 gun sonra cikiyor sonuclar, cok sukur hic bir sey yok. o zaman bu kasilmalar normal, sadece bende erken gorundu "braxton&hicks" kasilmalari diyoruz. gunde 10 kereye kadar normalmis, eger daha fazla oluyorsa takip etmek gerekli.

19 Aralık 2010 Pazar

25. hafta

25. haftanin 2 gunune denk gelen bu yagmurlu ve kapali pazar sabahina tatli bir suprizle uyandim: soluma yatmistim ve bebegim yeterince dinlenmis olacak ki bir asagi bir yukari "viji viji" yaparak uyandirdi beni! ilk defa! suana kadar hareketleri hem yavas, hem kisa tek kerelik oldugu icin belki bu sefer ustuste cok belirgindi. once korktum, sonra sirt ustu yatar duruma gecip onu dnlemeye basladim gulumseyerek. heyecanla kocami uyandirmak istedim hemen, ama dunden atesli oldugu icin kendim heyecanimi yasamaya  karar verdim, uyanir uyanmaz ona anlatmak uzere. sanirim dis dunyaya ciktiginda da boyle erkenden uyandiracak beni, simdiden hazirliyo kerata annesini:)

16 Aralık 2010 Perşembe

Seker yuklemesi

sabah normalden erken uyaniyorum, ac karna seker yuklemesi yaptirmak uzere hastanaeye dogru yola cikiyorum. 22-24. haftalarda yapilirmis, ve doktorum diyor ki bu ayki muayene bunun icin, testi mutluaka yaptirmalisin kontrole gelmeden once. yarim saat yeter saniyorum, oradan ise gidicem cunku gec kalmak istemiyorum. gider gitmez kanimi aliyorlar, ve sekerli mi sekerli koca bir bardak su iciriyolar. 1 saat sonra tekrar kanimi tekrar alacaklarini soyluyorlar. boyle planlamadigim icin hemen ofisi arayip haber veriyorum, bir de yakin arkadasimi, haber vermek icin, bugunlerde daha bir merak eder oldu beni biraz gec kalsam ofise. gozumu korkutuyor, o annesiyle gitmis zamaninda bu islem icin, 1 saat sonunda da basi donmus. bende bir de ustelik araba var. endisem sadece 1 saniye suruyor, bir laboratuarin gunluk sabah isleyisine sahitlik ederken kitabima gomuluyorum: Ask Uzerine by Alain de Botton.
askin degismeyen kurallarini saskinlikla okurken ben, bir yandan kulak misafiri oluyorum laboratuar calisanlarinin aralarindaki sakalasmalarina. ablami hayal ediyorum 2 sene sonra boyle bir laboratuarda, trabzondaki zorunlu hizmetini bitirir bitirmez. Buarada seker yuklemesi bebegime yapilmis gibi hareketleniyo icimde, elim karnimda her seferinde tebessumume engel olamiyorum, huzur doluyum.
derken 1 saat doluyor, tekrar kanımı alip kek ve meyve suyu veriyorlar, ama almiyorum arabamdaki sutumu ve annemin kurabiyelerinin dusuncesiyle, acliga tahammulsuzlugumden hazirlikliyim. kendimi yokluyorum yavasca yururken, hic bir bas donmesi yok. hamileligin olayi bu, ortak belirtiler gosterilebilir, ama hepsi kisinin  kendisine oyle has ki, hic bir belirti ortak olmayadabiliyor.
arabaya gidip, acele etmeden kahvaltimi yapiyorum, oracikta, hastanenin onundeki otoparkta.
seker yuklemesinde olmasi normal en ust seviye 140, eger 140tan yuksek cikarsa bir de 3 saattlik bir seker yuklemesi yapiliyormus.
benim sonucum 108, tatli yemege devam! :)

11 Aralık 2010 Cumartesi

24. hafta

5,5 ayi doldurduk ve artik bebegimin hareketleri iyice belirginlesti, ilk baslarda sadece minik "bump"lar seklide hissediyordum, simdi artik el ve kollarini, ve basini hissedebiiyorum. bazen yer degistiriyor tumuyle, asagiya ya da yukariya kayiyor, cok garip bir his! :) artik sanirim seslere bilincli tepki de vermeye basladi, gecen aksam yattiktan hemen sonra acaip hareketlendi, simdiye kadar hic yapmadigi kadar. acaip garip hissetim, ve babasinin konusmaya basladigi dakika icinde sakinlesti.. artik nasil yorumlarsaniz...
sirkette cocugu olan kadinlardan hep soyle tepkiler aliyorum: "- en azindan icinde guvende, gittign her yere onu da goturuyosun!" saniyorum dogumdan sonra cocuga karsi ozlemi anlatiyorlar, calisan kadinlar. zaten herkes kendi hikayesini paylasmak, kendi cocugunu anlatmak icin firsat kolluyor. bazen sadece farkli bir konu hakkinda konusmak ve dusunmek istiyorum, izin yok:) artik hamileyim ya, artik hamilelik, cocuk ve aile konulari disinda bir sey dusunmezmisim gibi davraniyor is yerindeki herkes.. bense bunu ayirmak istiyorum. evlendigimizin hemen ertesinde yeni soyadina alisamamam gibi bir his.. suana kadar bildigim nazli bir anda yok olacak ve bambaska bir kimlik mi ortaya cikacak/cikmali... bence zamanla harmanlanacak, ama zamanla.. bu sebeple hamilelegiin 9 ay surmesi ne kadar olmasi gerken bir sey.. alisma suresi.. daha kisasi olmazmis gibi geliyor..

27 Kasım 2010 Cumartesi

renkli doppler

Bugun doktorumuzun onerdigi sadece renkli doppler konusunda uzmanlasmis bir kac doktor arasinda kendi hastanemizin baska bir doktoruna detayli ultrasonografi icin muayene olmaya gittik. 22-24. haftalarda olan bu muayeneye perinatal ultrasonografi, renkli doppler gibi isimler veren de var. ben yine cok telasliydim, sabahin korunde gittik. sanirm benim tedirgin heyecanimin bebegimize yansimasindan dolayi muayene sirasinda ilk defa karnimda bebegimizin hareketleri gozlenecek derecede belirgindi, kocam da ben de gozlerimize inanamadik! doktor cok hareketli buldu kizimizi, ve de yaramaz! bu yorumu anneme anlattigmizda annem de kocam da ayni yorumu yapiyor: kime benziyo acaba? (annesine:)) hersey yolunda gorunuyo cok sukur. bir sonraki randevumuz 1 ay sonra. so I can relax... :)

16 Kasım 2010 Salı

yasasin yuruyusler!

tam bayramdan onceki cumartesi gunu doktor randevumuzdan sonra herseyin yolunda gittigi guzel haberinden sonra baska bir mujde daha verdi doktorumuz: artik yuruslerime baslayabilirim. 4 ayi askin suredir yerimden kimildayamamak, her hareketimi minimuma indirmek gercekten de cok yorucuydu. simdi 3-4 gundur muthis seyreden havalarin da yardimiyla duzenli yuruyuslerin bedenime ve ruhuma nasil iyi geldigini anlatamam. yanliz vucudumu dnlemeye o kadar alistim ki, biraz hizlansam ve 1 saati asacak olsam degisik bir hisle bir agri baslar gibi oluyor, zaten evin/sitenin cevresinde 15. turumu atmakta oldugum icin hemen eve yoneliyorum.

internetteki haftalik gelisimlerle okudugum seyler de 24. haftadan sonra baslayan odemlere yuruyusun de iyi geldigi yonunde.
yasasin spor:)

10 Kasım 2010 Çarşamba

ilk hareket!

2 haftadir yavas yavas hissetmeye basladim ufakligin hareketlerini icimde, ama internette okudugum seyler yuzunden emin olamiyordum, ilk hamilelikte cunku karisirmis gaz hareketleriyle bebisin hareketleri. ama simdi eminim:) biraz once de babasi ilk defa hissetti: dun oglen 2de birden kabak tatlisi aserdim, canim annem hemen yapti aksamina. bugun de yemekten sonra yedim 2 parca, ve suaralar en sevdigim diziyi (the good wife) seyretmekteyken birden harket etti bizimki, kocam koydu karnima elini hizla ve nerdeyse heyecandan ucmak uzereydi suana kadarki en kuvvetli haretlerinden birini hissettiginde, hemen annesini aradi heyecandan yerinde duramayarak. ben de cok heyecanlandim, simdi artik iyice emin oldum, her hareketini hissediyorum bazen is yerinde bi arkadasimla konusurken, bazen yemek yerken..

6 Kasım 2010 Cumartesi

birdenbire!

evet resmen anlasildi karnimdaki gerginlik, 3-4 gun oluyo ve sabah uyanir uyanmaz suana kadar duz olan karnim portlemis durumda! sislik mislik degil, bildiginiz birden cikti karnim, birdenbire.. simdi surekli elim karnimda :)

4 Kasım 2010 Perşembe

yine karistirdim, hangi haftayiz biz?

yok, bir turlu ogrenemicem hafta hesabini, en son 16. haftada kaldim, doktora gttimiz 2-3 hafta oncesi, kafami karistiran su +2, +3 gun hikayeleri. neyse, 4.5 ay gibi oluyo sanirim, haftaya cumartesi doktor randevumuz. bu 2-3 haftadir nasil da rahatmisim, doktor ve randevu lafini duyunca yine bi gerildim.. dualar, dualar....

3 Kasım 2010 Çarşamba

şişlik..

simdiye kadar iyi gidiyordum ama 2 gundur aksam yemeklerinden sonra karnimda bir sislik! feci! karnim buyumeye basladi tabi ama bu farkli, sanki karnim delincek, o derece gergin.. sebebini anlayamiyorum, ofiste yine yogun bir hafta, uzun mesai saatleri boyunca yerinde kalkmamacasina calisma sebep olmus olabilir mi, bilmiyorum. yarin sirketten erken cikmaya ve aksam yemegini gecistimeye karar verdim, bi de onu deneyelim. yoksa korkuyorum daha 5. ayi doldurmadan baslamis olabilir mi gerginlik karinda?

28 Ekim 2010 Perşembe

PHASE II

sanki hamileligin ilk3-3,5 ayi bir donemmis, ve butun o ruh dalgalanmalari hafifleyip mide bulantilari gecince farkli bir doneme girmis gibi hissediyorum, heyecan ve mutluluktan yerimde duramiyorum. regl doneminin oncesinki gerginlik ve sislik gectikten sonraki rahatlama gibi, tabi fark burda gittikce sisiyosun:) ama zaten sismek de istiyosun bir yandan, hep merak ettigin seyi gozlemlemek istiyosun kendinde. bu degisimde herkese soylemis olmanin verdigi rahatlik, ve herkesten aldigim cok cok olumlu geri donusun de faydasi oldu sanirim, gozgoze geldigim her goz farkli bir isildiyo, daha bir sevecen ve icten bakiyor... ve en basta hissettigim o kliselik de gittikce yerini bambaska bir duyguya terketti, dunyada bundan boyle yanliz degilim hissi... her aninda seninle olan bir yasam tasiyosun icinde, ne yiyorsan onu yiyor, ne soyluyorsan onu duyuyor..

24 Ekim 2010 Pazar

haberi duyurmak

genelde 3 ayda soylenir biliyorum hamilelik haberi, ama biz bi turlu yapamadik cok cok yakinlarimiz disinda, istedik ki bir baslayalim ve ayni anda herkese soyleyelim, kendimiz soyleyelim ve yuzyuze soyleyelim tepkileri gorelim:) yoksa zaten bunun kadar kolay bir sekilde kulaktan kulaga yayilan bir haber daha gormedim! kizimiz oldugu haberini aldigimiz cumartesi gununun aksami yeni evlenen arkadaslarimiza gittik balik yemege, ilk onlari haberdar ettik, sasirdilar, sevindiler, o gecenin gundemini mesgul ettik, ve dedik ki universite grubumuz icerisinde ilk cocuk sahibi biz oldugumuz icin bir gelenek baslatalim, ve benim kullandigim herhangi bir sey battaniye olabilir, ilac kutusu olabilir bir sonraki hamileye gecsin, ve bir sonrakine ve bir sonrakine.. geceyi takiben pazar gunu sabah uyanir uyanmaz oturduk bilgisayarin basina ve mailler attik "-hayir saka yapmiyoruz." baslikli. herkes cok sevindi tabi, aglayanlar bi yanda. ben de bir sonraki hamileye supris hediyeler alacagimi vaat ettim:) bir hafta boyunca mailler ve gorusmeler boylece devam etti... hala sadece 1 hafta gecigine inanamiyorum, sanki aylar oldu!

16 Ekim 2010 Cumartesi

o bir prenses!

bir kizimiz oluyor. bunca haftadir o kadar stresli bekleyis, o kadar endise bir anda puff yok oluyo. hersey onemini yitiriyo gozumde, toplanti is insanciklar--ofiste dertli bi kac gun--hersey hersey.......... sanki bu ana kadar her turlu seye hazirlikli olmak ve temkinligi elden birakmamak icin hic bir farklilik yokmus gibi davraniyorduk hayatimizda kocam da ben de. ama simdi artik bir cinsiyete burununce, bir ete bir kemige burumus gibi oldu. artik sabahlari uyandigimda "-ruya mi goruyorum yoksa gercek mi" diye kendimi yoklamak yok. artik sadece kizim var..

p.s. buarada 4. ay muayenesinde-yaklasik 12. hafta civari- belli oluyor cinsiyet, gosterirse:) doktorumuz uzuun uzuun incelemelr yapti, ama kapidan cikmadan onceki son saniye kocam sormasa "-doktor hanim, cinsiyeti ogrenebildiniz mi?" diye o da soylemeyecekti herhalde "-o bir prenses" diye..

12 Ekim 2010 Salı

15. hafta

15.hafta nasil gecti hic anlamiyorum, yeni mudurum geldi colombia dan, komik siveli ama zehir gibi akilli ve cok genc bir direktor kendileri. senenin en onemli toplantisindan 3 hafta once geldigi ve gelir gelmez 3 haftada hersey ogrenmek istedigi icin kok sokturuyo, herseyi unutuyorum, uzun mesailer yuzunden duzgun beslenmek icin yirtiniyorum. neyse ki toplantisi cok iyi geciyo, ve "break-out session" lara benim de girmemi istiyo! sabahinda doktor randevumun oldugunu soyluyorum "-problem degil git doktora sonra katil toplantiya" diyo. hayhay, tabi ama biraz da stres, her an her turlu soruyla muhatap olmam gerekebilir, pek bir hazirligim yok bilgim disinda. hadi hayirlisi.

9 Ekim 2010 Cumartesi

skype

3 seneyi askin suredir newyork'ta yasayan, bizim de gecen sene tam bu ay ziyaret ettigimiz en yakin arkadasimiza haberi vermek icin surekli gun kararlastiriyoruz, o siradan bir konusma zannediyor, bizim sikistirmalarimiza bir anlam veremiyor olmali o sirada:) sonunda bu cumartesi turkiye saati ile 4'te skype'ta bulusmak uzere sozlesiyoruz. kendimi alisveriste kaybetmis oldugumu hatirlatan bir telefon aliyorum kocamdan, kosa kosa eve dondugumde saat 4u ceyrek geciyor, arkadasimiz online!! ariyoruz hemen, gundelik konulardan konusuyoruz, ve derken patlatiyoruz: hamileyim :) bir sure "inanamiyorum" dan baska bir sey soyleyemiyor, gozleri doluyor. tutmasak sanirim aglicaz, ben zaten dunden merakli heran aglamaya.. duygusal anlar...

3 Ekim 2010 Pazar

chez Sakman

kocamin yakin bir arkadasinin dogumgunun kutlamaya gidiyoruz bir pazar aksami taksim-chez sakman'da. canli grup caliyor: dogum gunu sahibi! ben de en yakin arkadasimi cagiriyorum, kucuk dunya, dogum gunu sahibi ile ayni liseden cikiyorlar sevimli frankofonlar. yas ortalamasi epey yuksek bir "band" ile caldiklari "chanson" larla ertesi gunun pazartesi oldugunu dusunmeden super huzurlu bir pazar aksami gecirmemizi sagliyorlar diger pazarlarin aksine. ve daha fazla dayanamiyorum gizliligimize, arkadasima soyluyorum: hamileyim! inanamiyor, yerinde duramiyor, ne yapacagini/diyecegini sasiriyor. ama hicbir sey demesine/yapmasina gerek kalmiyor, goruyorum tutmasa yaslarin akacagi gozlerinde, cok mutlu oluyor.

28 Eylül 2010 Salı

14. hafta

bir hafta boyunca kimi buldumsa, ofiste ya da eczanede tansiyon olcturuyorum, genelde sabahlari ve aksamlari dusuk 10-6 cikiyor, oglene dogru 11-7 oluyo ama daha fazla degil. buarada ablam doktor oldugu icin surekli ona anlatiyorum gelismeleri, testleri ona gonderiyorum. diyor ki bu "pap-a" ya genelde bakilmaz ve zaten her hamilenin tansiyonu ileriki aylarda biraz artar. endiselenmemeye calisarak doktoru ariyorum, tansiyon durumunu soyluyorum, iyi diyo sonra bir donem daha bakicaz... sonrasi sessizlik ve bekleme modu yine..

24 Eylül 2010 Cuma

pap-A

cuma aksami, haftanın yorgunluguyla yeni cikis saatimiz 4te cikarak isten yagmurlu ve kasvetli bir havada eve geliyorum, kocam da erken gelmis eve, çin tatil, dışarisi karanlik, ev karanlik: mışıl mışıl uyuyoruz 3 saat! gece 8 gibi uyaniyoruz artik bi zahmet, arkadasimin dogum gunu kutlamasi var taksim'e gidecegiz. derken telefon caliyo, doktorum ariyor, test sonucu cikmis: "-down sendromu riski cok dusuk!" seviniyoruz! ama! ama diye devam ediyo doktor "-ama pap-a degeri yuksek cikmis, tansiyonunu olctur tum hafta sabah aksam,sonra bana soyle" telefonu kapatir kapatmaz agliyorum. herseyden korkar haldeyim, testin diger sonucuna sevinemiyorum. kocam hemen baglaniyor internete, 2 saat boyunca bakiniyor, anliyoruz ki hamileligin ileri donemlerinde yuksek tansiyon "preeklampsi" denilen bir rahatsizliga yol aciyo ve dusukle sonuclaniyor. ben yine agliyorum. teselli bulmam biraz zaman aliyo henuz ortada bir sey olmadigiyla ilgili. amma da sulu goz olmusum, ota boka.. kiziyorum kendime. hemen ceki duzen verip kendime evdeki EN pembe corap ve tunigimi uzerime gecirip gidiyoruz dogum gunune, saat 11 gibi kafam dagiliyor, iyi geliyo. asmalida babylon yakinlarinda bi yere gidiyoruz cok guzel bi tatli yiyorum bir de dgm gunu pastasi:) yarim gibi kalkip eve donuyoruz, tekrar deliksiz bir uyku cekiyorum. uykuya doymuyorum...

20 Eylül 2010 Pazartesi

senfoni no:3ay muayenesi

yine kalp atislarim disardan duyulacak derecede telasli doktorun yolunu tutuyoruz cuma is cikisi. bu sefer doktor tatli-cikolata turu bisiler yememi salik vermisti, bu ayda 2li test denilen down sendormu riski icin ense kalinligi olcumu yapilacak. 3 aydir cikolatayi elinden birakamayan ben resmen gorev bilinciyle cikolata parcalarini agzima tikistiriyorum. ve muayene odasindayiz.kocam biraz gec kaliyo, endise katsayimin artmasiyla sinirimi yoneltecegim bir hedef secmis oluyorum ben de boylece:) doktor geliyo, kocamdan once. bakinmaya basliyo bebisime. bizimki bi hareketli bi hareketli. ense kalinligini olcuyo pat diye cabucak, hersey yolunda. halbuki demisti ki randevuyu gec saate alin, olcum uzun surebiliyor. cok sasiriyorum o yuzden.tum diger olcumleri de bitiriyor, kocam geliyo. biraz da onun icin dolaniyo, ve derinn bi nefes aliyorum. kan veriyorum bir de muayene sonrasi, risk katsayilarina bakilcakmis bugunku muayene olcumleriyle birlestirilerek. bir sonraki muayene bir ay sonra, cinsiyet de belli olacak!

15 Eylül 2010 Çarşamba

süt kardeşliği

bugun süt ile tekrar kardeşliğimizi ilan ettik, cok mutluyum:) gunde 2 kere icmek gerekiyor diyeli doktorum bugunu sabirsizlikla bekliyordum. annemin en sevdigi(m) aliskanliklarindan birini hatirladim: tv'de bir film, reklam arasinda kosa kosa hazirlar ozenle minik tek kisilik tepsisine 1 bardak soguk sut ve 1 parca bitter cikolatasini-2 parca bilemedin. aynisindan bir de babama. ara ara cikolata acibadem  ile, sut de kabak cekirdegi ile yer degistirse de aksam eglencesi yaninda boyle bir seromoni hep olur. annecim...

14 Eylül 2010 Salı

12.hafta

bu hafta artik karnim biraz daha sisti, moda olan gogusten bol bluz-elbiseler hayat kurtariyor, hala yeni elbiseler almadim. cok fazla gaza gelmemeye calisiyorum. hatta 12 haftadir ilk defa olarak bugun is yerinde, yogunluktan yerimden kalkamadigim 2-3 saat boyunca hamilelige iliskin hicbir detay da gecmedi aklmdan inanmazsiniz. bunda artik cok azalan bulantilarimin da faydasi olmustur, zira kendini durmadan hatirlatmayi gorev bilmisti gectigimiz haftalarda.
Bugun sabah kahvaltimi fransadan yeni gelen arkadasimla yaptim; suan birlikte oldugu erkek arkadasindan sikilmakla birlikte ayrilamiyor, kafasini dagitmaya/ne istedigini anlamaya fransaya gitti bayramda, kendisini bekleyen "gönül çelen"inin yanina, ama cok kasmis kendini, bir turlu ne fransanin romantizminin ne de gonul celen jestlerinin degerini bilebilmis, simdi ne yapmali diye kafasi iyice karismis.
Öglen yemegimi ise biri 6 yasinda digeri 7 yasinda cocuklari olan baska arkadaslarimla yedim; okullar aciliyormus, artik anaokullari mulakat yapiyormus, ustelik dudak ucuklatici rakamlara, bakici kadini yine yatili mi tutmalilarmis.
hani bazen kendinizi hicbir yere ait hissetmezsiniz ya, gecmisle gelecek arasinda bir yerlere sikismis durumdasinizdir, iste o bicim.

11 Eylül 2010 Cumartesi

Bayramin 3 .gunu

Efenim oncelikle iyi bayramlar! Bayramin 3. gunu yine sabahtan bayram gezintilerimize oldugu yerden devam etmis ve aksamin bir körü eve gelmis olan bendeniz o kadar yoruldum ki annemlere ogle yemegine gittigimiz ziyaretimizde arka odada uyuyakalmisim, ogle uykusu nedir bilmeyen yine bendeniz. tabi "ayip olur" terminolojisi yeterince saglam temellerle icime yerlesmisligindendir ki bu hareketi baska bir evin odasinda gerceklestirebilmem mumkun degil. dolayisiyla ha babam ziyaretlerde kösüldüm. şimdi 12 dev adam ile biraz olsun rahatlarım diye umud ediyorum, onlar ne kadar heyecanli kimbilir simdi. kasap et derdinde, koyun...

6 Eylül 2010 Pazartesi

11.hafta

Bugun 11. haftaya giriyoruz. bebegimizin kalp atislarini dinleyebilecegimiz bir alet siparis verdik internetten, cok profesyonel ve de guven saglayici bir kurumdan--internetten alisveris yaparken hala ince eleyip sik dokuyanlardanim-- mide bulantilarim artik cok azaldi, cok ac kalmamaya ozen gosteriyorum. ama hala canim balik istemiyor. zorlamamak gerekirmis, tamamen kusebilir ve omur boyu o aliskanlik ustunuze yapisabilirmis, amanin! daha boyle ne tabirler var duysaniz kocam gibi gulup gecebilirsiniz bu koca-kari hurafelerine:)
arada bir belim noktasal sekilde agri yapiyo sabah uyandigimda. amaaaa asil degisiklik hayatimda, benim gibi uykusu agir, yatti mi gece hayatta uyanmayan birisinin en az 2 kere -cok afedersiniz- çişe kalkmaya baslamasi. gun icinde oyle soylendigi gibi -herhalde henuz-yandim allah durumum yok ama geceleri en az 1 , hatta 2 kere kalktigim oluyor. hatta 2 gun once uyku sersemi kafami kapiya oyle bir carpmisim ki şişti ve hala da zonkluyor--ee alismamis .otte don durmuyor:)

3 Eylül 2010 Cuma

10 Hafta+5 gun

Sonunda bekleyemeyisimize yenilerek 1 gun erkene aldik doktor randevumuzu. Normalde cumartesi sabahi ac karna gitmeliyken cuma aksami iş çıkışı gayet tok karna soyunup yataga gectikten sonra siz diyin yarim saat ben diyeyim 1 saat gecti gibi geldi. bu durumda kocam araya girerek 3 dakikayi gecmedi nazli, abartma:) demek isteyecektir pek tabi. Doktor geldi, genel hal hatirlar soruldu, ve ultrasonda karnimin uzerinden ayarladi aletini, veee dunyanin en tatli, en minik, en mukemmel , en tarifi imkansiz varligini gordum aletin karnima degdigi ilk salisede. ustelik mini minnacik el ve ayaklariyla--evet 10. haftada belli oluyor artik bu uzuvlari-- hareket halindeydi surekli bir ileri bir geri. 3 boyutlu baska bir formatta da gormeye calisti doktorumuz ama ben bir sey anlamadim, aklima kazindi ilk goruntusu, hala da gitmiyo:)
ve evet ogrendik ki 10 hafta 5 gunmus. yani internette fln arastirirsaniz son adet tarihinizden itibaren haseplarlar hep, benim bu tarihten 2 gun eksik.
3 ayin bitmesini bekleyemeden ama ailelerimizden baska hickimseye de soylemeyecegimizi tembihleyerek birbirimize,  once benim aileme, sonra da kocamin ailesine -tabiri caizse-kosarak mutlu haberimizi verdik. herkesin gozu doluyo, mutlu saniyeler, hayalller, hayaller..

30 Ağustos 2010 Pazartesi

degisim

dun gece bir arkadasimizin dogumgunu kutlamasi icin evine gittik, baska arkadaslariyla birlikte 9-10 kisi kadardik. simdi herkes 1 hafta sonraki bayram tatline kitlenmis durumda, kim nereye gidiyor, kimle gidiyor, nasil gidiyor. dahasi 2 ay sonraki daha da uzun bayram tatili, 1 hafta dile kolay istanbul'da kalinir miymis hic, delimiymisiz..
hamilelik olmasa biz de mumkun degil durmazdik planlamadan hatta gece arkadaslarimizdan biri sordu 30 agustos pazartesi tatil oluyor diye siz gidersiniz sanmistim bir yerlere diye. hakli. normalde mutlaka tasi taragi toparlayip ver elini kaş, fethiye, cesmee.. ama iste simdi ne aklim kaliyor, ne de canim istiyor dogrusu ya, hamileligin getirdigi bu sessiz ve huzurlu yasamdan da cok mutluyum--sanirim cocugu olanlar tam da bu noktada sen daha cocugun dogmasini bekle, bakalim ayni seyleri soyleyecek msn diyorlar ama simdi boyle iyi--
biyolojik saat bu olsa gerek, saatin tiklemesi..

29 Ağustos 2010 Pazar

tak-takistir

bugun midem cok bulandi. neyse ki evdeyim. evde olunca kocam sahit oldu yakindan. hemen internette arastirmalara basladi.halbuki hamileleikte bulanti kadar normal baska bir sey daha yok. biz artik neden suphelenmemiz gerektigini sasirdik ve doktor randevumuza sadece 6 gun kaldi. niye bu endise bu merakli bekleyis derseniz, ufakligin kalp atislari. bir kere duydunuz mu kafanizda surekli yankilaniyo ve bir yere gitmesini istemiyorsunuz.
bugun bir arkadasimla bulustuk, kocasi ile ayni iste calistigindan dolayi evlendikten sonra isten ayrildi, ve o zamandan beri-14 ay- iş bakiyor, bogazici mezunu 5 sene "trade marketing" tecrubeli bir kadin surekli reddedilmekten o kadar bunalmis ki bu isi bir takinti haline getirmis. is basvurularindan baska bir sey yapamaz/dusunemez halde. 
baska bir arkadasim 1,5 senelik uzatmali sorunlu iliskisini bitireli 1 sene olmak uzereydi ve uzun soluklu mutlulugunu ilan edecekti ki tekrar birlikte olmaya basladi, tum sikintilarina karsi sonuna kadar gitmeyi koymus kafasina.
ne zaman bu kadar takintili olduk?

26 Ağustos 2010 Perşembe

teorik olarak 2 ay!

hamile oldugumu ogrenir ogrenmez basvurdugumuz ilk kaynak olan internet mecrasinin ilk ogretti seylerden biri bize, son adet tarihinin cok onemli oldugu! tum tarihler, hafta hesaplamalari ona gore yapiliyormus. normalde bu hesapla son adet tarihimin 26 haziran oldugunu baz alirsak bugun tam 2 ay bitiyor olmali.

eskiden--belki hala bazi sirketlerde-- hamile kadinlari isten cikarirlarmis. teyzemin arap turk bankasi ile basina gelen durum 90larin basinda. zaten hamile bir insan hayatinin ne kadar degiseceginden tedirgin, bir de boyle buyuk ve kotu bir degisiklikle hic de yardimci olmuyorlar.

25 Ağustos 2010 Çarşamba

yogun bir gunun ardindan

yogunluk hem iyi hem kotu. aklimi basimdan aliyo baska konulara, ama diger yandan normalden daha fazla yoruluyorum, gun sonunda bitap dusuyorum. hic boyle olmazdim. ustelik simdi eve geldim ve yarin sabah bir sunum yetistirmem gerekiyor, sabahin 8 bucugunda ben baslayacagim toplantiya. daha once olsa gece 11den sonra baslardim calismaya, ama simdi biliyorum ki 11den sonra bedenim ruyalar alemine dogru yola cikmak isteyecek, acele etmeliyim!

24 Ağustos 2010 Salı

sadece 1 gun sonra daha

bazen yemegi cok kacirdigimda sisen karnimla karsilasirsam ayna karsisinda 1-2 saniyeligine de olsa aklimdan gecerdi, hamile olsam boyle bisi olcakti herhalde diye. hangi kadinin aklindan gecmedi?
1 ayi hamilesiz gecmeyen bir sirkette 4 seneyi askin suredir calisiyorum, ablam en yakinim canim cigerim beni teyze yaptigindan beri bir cocugun buyumesine birebir tanik oldum ve anne/anane hikayelerini saymiyorum bile. oyle sehir efsaneleri dinledim ki, yazacagim, soyleyecegim herhangi bir sey artik cok klise gelmeye basladi, agzimdan daha cikmadan. herkesin yasadigi ayni seyi tekrar kendim de yasiyormusum gibi hissetmek cok sinir bozucu. ama belki de su asamada 2 mide bulantisi 1 ruh dalgalanmasi arasinda gidip gelmekten dolayi hamileligin buyuleyici olan biyolojik tarafini kesfedemiyorumdur. bilmem.
Dikkat ettiniz mi, gunleri saydigimi soyledigimden beri sadece 2 gun!!!! gecti, simdi inandiniz mi bana! gecmiyor iste gecmiyor.  

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Ertesi gun

Her gun biraz daha belirgin: hassas gogusler, regl agrisi gibi bir karin agrisi, hafiften mide bulantisi, acliga tahammulsuzluk, dalgali bir ruh hali, alakasiz gunluk olaylar icin bile bir aglama istegi, gittikce sisen bir karin, tatliya karsi bir zaaf, uyuma istegi, yorgunluk..

22 Ağustos 2010 Pazar

Merhabalar!

Bugun ya 6. hafta bitiyor ya da 7. Henuz bilmiyoruz. Doktorumuz dedi ki ufaklik ancak 9-10. haftalarda kendini belli edecekmis tam ve ne zaman dunyaya gelmek istedigini. Simdi bekliyoruz. Gunler gecmek bilmiyor.
Bu sebeple yazmaya karar verdim. Yazdikca/paylastikca azalir birazcik olsun zaman diye. Gorece zaman. Yetistirecegin bir is/rapor/proje varsa kisa zamanda hizla gecip giden, ama basinda bekledin mi dakikalarinin cogaldigi gorece zaman.