hayatta bazen insanin istedigi olmuyo tamam ama bu hamilelik olayinda ozellikle insanin yapabilecekleri o kadar kisitli ki, o yuzden bu kadar batil inanc dolaniyor zaten hamileligin cevresinde. neredeyse adim atmaya korkar hale geliyosun iyi mi olur kotu mu bilemediginden. okudugun her kitap bilimsel de olsa bir teoriden bahsediyor, sen icgudulerine en yakin olana inaniyorsun kimseyi inandirmayi umursamadan. inancim oydu ki dogadir, dogaldir en dogrusu. ama ya doganin hareket edesi yoksa?
41. haftanin da sonunu getirdik ve hala hamileyim! yarin sabaha kadar! aylardir dinledigimiz normal/sezaryen hikayeleri sonrasi benim hikayem de belli oldu: epidural sezaryen. gelmedi prenses, gelemedi bir turlu. sali gunu 6-7 dakikada bire kadar siklasan kasimalardan sonra yine de rahim agzinda hicbir aciklik olmayinca ve 42. hafta icerisinde artik riskli doneme girilince kacinilmaz sona karar verildi. epidural sezaryen dusundugum seceneklerin en sonucusuydu--you never know!-- ama doktorumuz normal dogumu bu kadar isteyen bizlerin en azindan his olarak ona en yakin olanini tercih etmemizi onerdi, kocam yanimda yine elimi tutabiliyor olacak ve bebegim karanlik dunyasinda cikar cikmaz onu gorebilicem, tutabilicem, koklayabilicem... bu nokta cok kritik, hemen gozlerim doluyor bu sahneyi canlandirdigimda kafamda! dile kolay 9 ay! even more!
her son yeni bir hikayenin baslangici. hamilelik hikayem buraya kadarmış. tedirgin ve tatli bir uyku ile baslayip cilgin adrenalin dolu gelisip serpilen, son ayda buyudukce buyuyen ve sonu gelmek bilmese de dunya(m)in en guzel hikayelerinden birine donusen bir 9-ay-10-gun.
suanda tanimi zor bir buruklukla dolsa da icim biliyorum ki bunu dusunmeye bile firsat birakmayacak bambaska bir hikaye basliyor, asil hikaye, annelik hikayem!
herseyin belirsiz oldugu ve epey uzunca suren dun gecenin/sabahın aksine simdi dus alip guzel ve rahat bir uyku cekmeliyim, uzun bir gun bizi bekliyor olacak..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder